Oymapınar Barajı
Eski adı Homa olan belde, Antalya ili Manavgat ilçesinin 17 km kuzeyinde ve Toroslardan gelen Manavgat Çayının ana kaynağı Dumanlı’ya yakın olan Fatmalar dağına giden yolun üzerindedir Bölgemize insanoğlunun ilk yerleştiği tarih, M.Ö 1820’dir.Bu yörede Lidya Kralı Attalius’tan sonra, M.S 2 ve 3 asırlarında Romalılar, daha sonra da Selçuklular ve Osmanlılar hüküm sürdü. Homa, antik kent Side’nin su ihtiyacını karşılayan Dumanlı’dan Side’ye su kemeri ile ( Roma kemerleri) su taşıyan kalıntıların 6 yerde halen ayakta olduğu turisttik bir beldedir. Özellikle Oymapınar Barajı nizamiyesinin sağında su kemerlerinin halen sapasağlam ayakta olan 40 gözü yerli yabancı herkesin dikkatini çekmektedir. Manavgat Irmağı, Toroslardan gelerek Fatmalar Dağının sağındaki yalçın kayalardan sis halinde fışkıran Dumanlı (su mağarası) kaynağı ile coşarak Homa düzünden Manavgat’a doğru akar, dünyaca ünlü Manavgat Şelalesi ile çağlayıp mutluluktan coşar, denize kavuşur. Fatmalar Dağı yer yer mağarasal delik ve oyuklarıyla, yalçın kayalarıyla, sert yamaçlarıyla dehşet verir. Altından kaynayan sular ırmağı besler. Bilhassa Türk Sinemasını unutulmayan filmlerinden Köprü filminin çekimlerinin yapıldığı köprünün altında Kovalı piknik yerindeki suların tadına doyulmaz. Fatmalar Dağının içinin dev bir su altı gölü ve su mağarası olduğu jeologlarca belirtilmiş, Tilkiler yolu üzerinde (Düden Boğazı Mevki) mağarasının girişi bulunmaktadır. Kış mevsiminde bu düdenden gür su akmakta, dere ile ırmağa ulaşmaktadır. Yerel ağızla bu olaya düzen patlaması denilmektedir. Yaz mevsiminde bu su kesilir. Fatmalar Dağının üzerinde Kızıl yerde Hündüz adlı terk edilmiş köy harabesi vardır. Ancak bu köy hakkında fazla bir bilgi yoktur. Homa’nın en eski semti Hündüve denilen eski köyde Dumanlı suyuyla çalışan bir değirmen vardır, çevre köyler buğdaylarını bu değirmende öğütürlerdi. Şu anda bu değirmeninde harabesi vardır. Homalıların Konya tarafından üç koldan göç ederek Toroslara yerleşen daha sonrada bu yöreye inen göçlerle Mersin tarafından gelen yerleşik halk olduğu söylenmektedir. Homalı göçerler yaz aylarında yakın civarda Sürmeşe, Sevinç, Yaylaalan, Oymapınar sınırında ki meşhur Bel yaylasına, Konya-Seydişehir’de Küpe,Yaylacık,Medi, Şakiroğlu ve Toyalanı yaylalarına keçileri ile göç ederlerdi. Ancak şu anda çok az göçer vardır. Köyün eski minareleri Merkez Camiinin kapısında yapılış tarihi 1269 tarihi yazılıdır. Rumi takvim Miladiye çevrildiğinde Camiinin 1853’te yapıldığı anlaşılmaktadır. Homa köyünün ilk bilenen nüfusu 1873 yılında 18 kişidir. Bu tarihte şuan ki yerleşim yerinde 3 hane vardır.1940 yılında Homa nüfusu 242 dir.1970 yılında 943 tür. Homa eskiden, Homa, Hündüve, Fatmalar, Sürmeşe, Iğrışlar ve Taşkesiği mahallelerinden oluşmaktaydı. Homa okulu 1931 yılında açılmıştır. Köyün mezarlığıda hayli eksi olup yedi kardeşlerden birine ait bir yatır olduğu söylenmekte, ancak adı, ölüm tarihi veya hakkında bir kitabe yoktur. Homa’nın Alabalığı ve Bamyası meşhurdur. Homa köyünün adı 1962 yılında Oymapınar olarak değiştirilmiştir.1963 yılından 1977 ve 1983 yılları arasında Türkiye’nin en büyük yer altı elektrik santrali Oymapınar Barajı ve Hidroelektrik Santrali beldemize yapılmış, 1983 yılından bu yana 4 türbinli 540 MegaWatt gücünde hizmet vermektedir. Yine Oymapınar sınırları içinde 2. baraj EÜAŞ Manavgat Barajı ve H.E Santrali 2 türbinli olarak 1989 yılında yapılmış ve hizmete devam etmektedir. Barajlar nedeni ile birçok ev, iş yeri, köylüye ait araziler su altında kalmış, köyün merkezi, Seki mahallesi ve Öteoba mahallelerinde yoğunlaşmıştır. Oymapınar, 1999 tarihinde Belde olmuş, Nisan 1999 tarihinden bu yana Oymapınar Belediyesi Oymapınarlılara ve çevreye hizmet etmektedir. Oymapınar 2 barajı ve Elektrik Santrali, 2 oteli, taşıma merkezli 5 katlı ve 2 katlı ilköğretim okulu, 2 adet turizm ve bot turu işletme merkezleri şirketleri, restaurantları, cafe barlar, internet cafe, 7 adet market, 5 adet camii, 1 adet Sağlık Ocağı ve doğanın tüm güzelliklerinin tarihi eserlerle buluştuğu Güney Akdeniz’in eşsiz doğa, tarih ve turizm köşesidir.